Bu gayri resmi “yaratıcı fikrin” Ukrayna ve Moldovya için bazı tematik müzakere başlıklarının artık üye devletlerin oy birliği olmadan açılmasıyla alakalı olduğunu kaydeden gazete, bunun “oybirliği” yerine “nitelikli çoğunluk sistemi” getirilmesiyle alakalı olduğunu belirtti.
Gazete bunun bir yandan (Güney Kıbrıs’ın da aralarında bulunduğu küçük üye devletler için ne anlama gelirse gelsin) veto hakkının kaldırılmasına yol açacağını, diğer yandan da çok ilginç ve tehlikeli bir emsal teşkil ettiğini savundu. Haberde Rum kesiminin 2009 yılından bu yana tek taraflı bir beyanla bloke ettiği Türkiye’nin müzakere başlıklarının açılmasına ilişkin şartlar meydana getireceği de öne sürüldü.
Gazete Costa’nın birkaç gün önce tüm üye devletleri ziyaret etmesinin ardından Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın veto hakkını mantıksız bir şekilde kullanmasından sakınmak bahanesiyle 27 AB üye devletinin “reflekslerini” test etmeye karar verdiğini yazdı. Gazete, Costa’nın Orban’ın her durumda kabul edilemez olan siyasi yaklaşımından faydalanarak müzakere konularının (negotiating clusters) oybirliğiyle değil nitelikli çoğunluk sistemiyle açılmasını önerdiğini kaydetti.
Bununla birlikte Costa’nın tercih ettiği prosedürün Macaristan örneğinde siyasi olarak haklı olmasına rağmen, Ukrayna ve/veya Moldovya için “ad hoc” olamayacağını kaydeden gazete, bunun kabul edilmesi halinde hiçbir ayrıcalık olmadan katılıma aday tüm ülkeler için genişletileceğini kaydetti.