Daha önce de bir grup ekonomistle bir araya geldiğini hatırlatan Erhürman, toplantı sonrası yapılan yorumlarda ortaya çıkan “Bizde Cumhurbaşkanının ekonomiyle ne alakası var?” sorusuna yanıt verdi.
Yorumlarda, seçim sonucunda başbakan ya da maliye bakanı çıkmayacağının ve ekonomi ile cumhurbaşkanlığının bağlantısının ne olduğunun merak edildiğini belirten Erhürman, “Tanınmamış bir devlete sahibiz ve bütün dış ilişkilerimizi Cumhurbaşkanı üzerinden yürütmek zorundayız. Ekonomimizin önemli bir kısmı da bu dış ilişkiler üzerinden belirleniyor. Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği ile kurulan ilişkiler üzerinden şekilleniyor. Bunun dışında ekonominin en önde gelen gelir kaynakları olan turizm ve yükseköğretim de dışarıdan gelen gelirle öne çıkıyor. Yani hem ekonomimizin hem de gelişme imkanlarının dışarıyla doğrudan ilişkisi vardır” dedi.
-“Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusunda ısrarcı olması gereken makam Cumhurbaşkanlığıdır”
AB ile ilişkilerde üç tüzük olduğunu ve Rumlar AB üyesi olduktan sonra Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün veto konusu haline gelerek, yürürlüğe girmediğini kaydeden Erhürman, Mali Yardım Tüzüğü’nün ise çok kısa süre önce Rum Yönetim Lideri Nikos Hristodulidis’in girişimiyle adeta devre dışı kalma noktasına geldiğini belirtti.